Page 64 - Çalıkuşu Ocak 2023
P. 64

Eğitimde kitleselleşmenin iki kazananı olduğunu dile getiren Özer şunları söyledi: “Birincisi, sosyoekono-
        mik seviyesi görece dezavantaj olan kesimler, yani eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için tarihî bir dö-
        nem yaşanmış oldu. Onların hepsi eğitime katılabildi. Okul öncesinden yükseköğretime ücretsiz bir şekilde
        eğitimden yararlanabilme imkânına kavuştular. İkincisi ise kız çocuklarının okullaşma oranında kendisini
        gösterdi. Son otuz kırk yılda bu ülkede kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili devasa seferberlikler yapılmasına
        rağmen istenilen sonuç elde edilememişti. İşte son yirmi yıldaki bu dönüşüm, kız çocuklarının okullaşmasın-
        daki tüm engelleri de ortadan kaldırdı. 2000’li yıllarda ortaöğretim seviyesindeki kız çocuklarının okullaşma
        oranları yüzde 39’lardayken bugün yüzde 95’e ulaştı. Sayın Cumhurbaşkanımıza eğitime göstermiş bu pozitif
        ayrımcılıktan dolayı en içten şükranlarımızı bu vesileyle arz etmek isterim.”
           Türkiye’nin son yirmi yılda PISA ve TIMMS gibi uluslararası kuruluşların yapmış olduğu araştırmalarda
        başarı grafiğini sürekli yükselttiğini anlatan Özer, Türkiye’nin eğitimde bir taraftan kitleselleşme evresini
        devam ettirirken diğer taraftan da kaliteyi sürekli iyileştirdiğini söyledi.
           Mesleki eğitimde Türkiye’ye özgü problemlere Türkiye’ye özgü çözümler üretildi
           Özer, mesleki eğitim konusunda başarılı öğrencilerin uzak durması nedeniyle tüm dünyada ciddi bir sorun
        yaşandığını belirterek bu sorunu aşmak adına Türkiye’nin kendine özgü geliştirdiği modele işaret etti. Özer,
        “İşte biz kendimize özgü, bu dünyada zaten problemli olan süreçte, kendimize özgü başka problemlerle karşı-
        laştık. Özellikle 1999 yılında meslek liselerinin mezunlarının yükseköğretime erişimini engellemeyle ilgili bir
        eğitim politikası, maalesef bu trendi çok daha travmatik hâle getirdi ve akademik olarak başarılı öğrencileri
        meslek eğitiminden tamamen uzaklaştırdı.” değerlendirmesinde bulundu.
           Özer şöyle devam etti: “Hiçbir yere yerleşemeyen öğrencilerin homojen olarak kümelendiği bir okul türü-
        ne dönüştürdükten sonra hepinizin malumu olduğu üzere öğretmenlerin öğrencilerinden başarı beklentisi
        düştükçe eğitim ortamları çok daha dezavantajlı hâle geldi. 2012’den sonra bu katsayı uygulaması kaldırılınca
        Bakanlığımız, mesleki eğitimi güçlendirmek için inanılmaz çaba sarf etti. Biz bu dönemde, iki ciddi değişiklik
        yaptık. Birincisi, Türkiye’de mesleki eğitim iki kanaldan yürütülüyor: birisi mesleki teknik Anadolu liseleri,
        diğeri de mesleki eğitim merkezleri.”





                                                           62
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69