Page 46 - Çalıkuşu 08 mart 2023
P. 46
emniyet kemerini takıp takmadığını soranların neyi merak ettiklerini de biliyorum. “Ben
emniyet kemeri takıyorum, tamam benim başıma gelmez.”
Her ölüm haberi ile zihnimizde olan “olası ölüm nedenleri” listesini kontrol edip kendi
durumumuzla kıyaslar ve ölüme yakınlığımızı hesaplamaya çalışırız. Ve ne yazık ki bu
durumu yakınını kaybeden kişiler de en derinden hisseder ve belki de acılarının katmer-
lenmesine neden olur.
Bunu hayal dahi edemiyorum…
Tabi ki hayal edebiliriz. Sadece istemiyoruz. Çünkü; “ya benim başıma gelseydi.” diye
düşünmeyerek empati dahi kurmamaya çalışıyor ve kendimizi koruduğumu zannedi-
yoruz. Aslında kendi ellerimizle tuğlalarını yerleştirdiğimiz bir duvar örüyoruz acı ile
aramıza… Duvar varken de yas tutan kişiye nasıl hissettiğini paylaşabileceği güvenli bir
alan yaratabilmemiz mümkün değildir.
Sen çok güçlüsün…
Bir kişiye yas tutarken ona güçlü olduğunu söylemek, o kişinin kendi içindeki yetersiz-
lik hissinin artmasına neden olabiliyor. Belki ona iyi gelecek bir şey söylediğinizi düşü-
nüyorsunuz ama ne yazık ki ona daha çok zarar veriyor olabilirsiniz. Ölümler ve acılar
karşısında kimse güçlü olmak istemez. Matemi yaşamak için güçlü olmaya değil, yeni
normali inşa etmeye, mevcut baş etme becerilerimize yenilerini eklemeye ihtiyacımız
vardır.
Yapabileceğim bir şey varsa söyle…
Yararlı bir şey yapmak istiyorsanız, arkadaşınızın evine yemek götürün, çocuklarını
hava almaları için dışarı çıkarın. Evini temizleyin. Onun yanında sessizce oturun. Ama
ondan yapabileceğiniz bir şey söylemesini beklemeyin.
Son söz…
Ne söyleyeceğinizi bilmediğinizde söylenecek en iyi şey sadece budur. “Ne diyeceğimi
bilmiyorum ama senin için buradayım.” Sessizliği doldurmanıza gerek yok. Acılar teselli
ve nasihat istemez. Acılar refakat ister. Yas süreci yaşayan arkadaşınızın yanında olduğu-
nuzu ona hissettirmek, cümlelerinizden çok daha değerlidir…
Dr. Bingül KEMİKSİZ UZEL
Uzm. Psk. Danışman
44