Page 36 - SAYFALAR-1-İNDEX-CONVERT.cdr
P. 36

Doç. Dr. Hasan KAYA
         Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi
         Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı
          ŞAİR NEV’Î (1533/34-1599)







                 Adına  Malkara’da  bir  ilkokul  bulunan  şair  Nevî,  Tekirdağ   sonra tayin edildiği Çınaraltı Medresesi müderrisliği görevi 1590’a
         Malkaralıdır.  Nevî’nin  asıl  adı  Yahya’dır.  Klasik  edebiyatta  mahlas   kadar devam etmiştir. Aynı yıl Bağdat Kadılığı görevine tayin edilen
         geleneğinden ötürü şiirlerinde Nevî mahlasını kullanmıştır. 1533/34   Nevî, bu göreve başlamadan, Sultan III. Murat tarafından Şehzade
         yılında Malkara’da doğan Nevî’nin dedesi Nasuh Halife, babası ise Pir   Mustafa’nın hocalığına tayin edilmiş, daha sonra Bayezit, Osman ve
         Ali’dir. Babası Pir Ali Malkara Turhan Bey Camii imamıdır. Annesi   Abdullah adlı şehzadeler de Nevî’nin derslerine katılmış, bu dersler,
         Yazıcıoğlu  Mehmet’in  ailesinden  soylu  bir  hanımdır.  İlk  eğitimini   şehzadelerin ölümü yılı olan 1595’e kadar devam etmiştir.
         babasından alan Nevî, 1550’ye kadar Malkara’da yaşamış, eğitim için      24 Haziran 1599 tarihinde vefat eden Nevî’nin, bütün sahip
         İstanbul’a gitmiştir. İstanbul’da dönemin ünlü âlimlerinden Karamanî   olduklarını  ihtiyaç  sahiplerine  dağıttığı  için,  cenaze  masraflarını
         Ahmet ve Mehmet Efendilerden ders almış,  bu sırada da dönemin   karşılayacak parası çıkmamış, cenaze masrafları padişah tarafından
         şair  ve  önemli  simalarıyla  tanışma  fırsatı  bulmuştur.  Tanıştığı   karşılanmış ve cenazesi Şeyh Vefa Camii haziresinde, Şeyh Şaban
         simalardan Hoca Sadettin ve Bâkî özel bir yere sahiptir. Hocası ile   Efendi’nin yanına, defnedilmiştir.
         1563’te Edirne’ye gitmiş, hocasının Süleymaniye Medresesine tayini      Burada ilginç olan şudur ki Nevi şehzadelere hocalık yapmış
         üzerine aynı yıl İstanbul’a dönmüş ve mülâzım olmuştur.       ve şehzadelerin ölümünden sonra kendisine ödenen maaş kesilmediği
                 1566’da  Gelibolu’daki  Balaban  Paşa  ve  Mesih  Paşa   gibi  devlet  tarafından  ek  gelirler  verilmiştir.  O  dönemde  şehzade
         medreselerine müderris olarak gönderilen Nevî, 1572’de İstanbul’da   hocalarının çok yüksek aylıklar aldığı düşünüldüğünde Nev’inin bütün
         Şahkulu, Murat Paşa, Cafer Ağa, bir yıl sonra da Mihrimah Sultan   malını ihtiyaç sahiplerine vermesi Nev’inin ne kadar hayırsever birisi
         medreselerinde müderrislik yapmıştır. 1585’te evlenen Nevî’nin, iki yıl   olduğunu göstermektedir.
                                                                              Nevi kaynaklarda ilim ve fazilet sahibi bir şair;   rint edalı,
                                                                       derviş-meşrep,  tasavvufa,  züht  ve  takvaya  meyilli  bir  kişi  olarak
                                                                       tanıtılır.  Şiirlerinde  aldığı  tasavvuf  terbiyesinin  izleri  görülen  Nevi,
                                                                       Arapça, Farsça ve Türkçeye hâkim, atasözleri ve deyimler ile aruz
                                                                       veznini şiirlerinde ustalıkla kullanan bir şairdir.
                                                                              Dört  padişah  dönemini  gören  Nev’inin  en  şöhretli  yılları
                                                                       Sultan III. Murat devridir. Şehzadelere hoca olarak tayin edilen Nevi,
                                                                       Divan ve pek çok eserini Sultan III. Murat adına yazmıştır. Hem şair
                                                                       hem güçlü bir nesir yazarıdır.
                                                                              Türkçe  Divan,  Tercüme-i  Hadîs-i  Erbaîn,  Hasb-i  Hâl  gibi
                                                                       manzum eserlerinin yanında Netâyicü’l-fünûn ve Mehâsinü’l-mütûn,
                                                                       Nevâ-yı Uşşâk vb. pek çok mensur eserin sahibidir.
                                                                              Klasik Türk edebiyatının önemli âlim şairlerinden biri olan
                                                                       Atâyî,  Nevî’nin  oğludur.  Babasından  dolayı  Nevîzâde  Atâyî  olarak
                                                                       anılmıştır  ve  Türk  edebiyatında  beş  mesnevi  yazarak  hamse
                                                                       oluşturmuş şairlerden biridir.
                                                                              Şehzade Mehmet’in sünneti münasebetiyle yazdığı sûriyye
                                                                       kaside meşhurdur. Âdet olmadığı halde Sultan III. Murat’ın Nevi’yi
                                                                       ayakta karşılaması, şehzadelerine hoca tayin etmesi ve zaman zaman
                                                                       onun  derslerine  katılmaktan  hoşlanması  da  Nevî’nin  bilginliğinin,
                                                                       saygınlığının ve değerinin bir göstergesi sayılır.













          36   eğitim
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41