13-18 Mart tarihleri arasında Çanakkale Şehitliği’ne gerçekleştirilecek olan yürüyüş için, Eski Valilik Binası önünde tören düzenlendi.

Törene, Valimiz  Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Tekirdağ Milletvekilleri Sayın İlhami Özcan Aygun,  Sayın Mustafa Yel, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Kaymakamı Sayın Arslan Yurt, İl Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Aydın, İl Jandarma Komutanı Albay Sayın Şahin Karakaş, İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Ersan Ulusan,  yürüyüşe destek veren kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.  

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından başlayan törende 57. Alay Yürüyüş Komitesi Başkanı Hikmet Selim Yılmaz günün anlam ve önemini belirten bir konuşma gerçekleştirdi. 

Törende konuşan Valimiz Sayın Aziz Yıldırım;

“Şu Boğaz Harbi nedir?

Var mı ki dünyâda eşi?

En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara´ya,

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.”

Bu dizeler hepinizin bildiği gibi, dün tekrar andığımız İstiklal Marşı’mızın müellifi Mehmet Akif Ersoy’a aittir. Çanakkale Destanını yazan insanlar Anadolu’nun insanlarıdır ve bu insanların içinde Tekirdağ’ımızdan yola çıkan 57. Alay vardır. Öyle bir 57. Alay ki en yüksek rütbelisinden, komutanından, mutfağında çalışan aşçı yamağına kadar şehit olmuşlardır. Onlar, bugünleri özgür Türkiye’yi, bu toprakları, bu ezanları, bu bayrağı indirmemek için, dindirmemek için; mücadele etmiş, kanlarını dökmüş, canlarını vermiş, sevdiklerini arkalarında bırakmış insanlardır. Biz, onları bugün sadece anarak yad etmeye çalışıyoruz. Aslında onların ruhunu hissetmemiz gerekiyor. 57. Alay hangi ruhla buradan çıktı, işte burada yazıyor; “Dönmeyi Düşünmediler”. Onlar, şehit olacaklarını biliyorlardı. Onlar, öleceklerini biliyorlardı. Sevdiklerini arkalarında bırakacaklarını biliyorlardı. Onlar sevdiklerinin kendi hasretlerini çekeceklerini biliyorlardı ama onlar bir şey daha biliyordu, kendilerinden sonra mutlaka yerini alacak birileri vardı ve bu topraklarda en özgür şekilde yaşamaya devam edeceklerdi. Onun içindir ki;

´´Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! ,

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer,

 Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd´i...

Bedr´in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.”

Bu dizeleri Mehmet Akif’e söyleten ruh, işte bugün de aramızda dolaşan ruhtur. Bu ruh, bizlere  özgür Türkiye‘yi devam ettirebilmek için bağımsız Türkiye’yi bütün dünyanın güçlerine karşı devam ettirebilmek için gerekli olan içimizde yaşattığımız ruhtur. “ dedi.

Konuşmanın ardından, komite üyeleri ve yürüyüş heyeti, Çanakkale’ye uğurlandı.