30 Ağustos Zafer Bayramı Kabul Töreni, Tekirdağ Valiliği ev sahipliğinde Süleymanpaşa ilçemizde  yapıldı.

Kabul Töreni, 30 Ağustos Zafer Bayramı konulu video gösteriminin izlenmesi ile başladı.

Sonrasında konuşan Vali Aziz Yıldırım:  

"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?

Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Milletimizin ezelden beri hür yaşadığını ve daima hür yaşayacağını bu güzel dizelerle dünyaya haykırmıştır. Türk milletinin ortak duygularını ve düşüncelerini en güzel biçimde ifade eden bu dizeler bağımsızlığımızın sembolü olmuştur.

30 Ağustos zaferi de, Milletimizin hiçbir zaman zilleti ve esareti kabul etmeyeceğinin, sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşayacağının tüm dünyaya somut bir ilanı ve ispatı olmuştur.

Bu zaferin 100. yılını kutlamanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bu özel günde davetimize icabet edip, zaferimizin coşkusuna ortak olan herkese teşekkür ediyorum.

Her milletin hayatında önemli tarihler vardır. Ağustos ayı da Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır.

26 Ağustos 1071'de Sultan Alparslan ve onun şanlı ordusu, Bizans İmparatorluğu'na karşı kazandıkları parlak bir zaferle Anadolu'nun kapılarını ardına kadar açmış, Malazgirt Zaferi ile bu topraklar kıyamete dek Türk Milleti'ne vatan olmuştur.

Önce Selçuklu, ardından da Osmanlı Devleti ile Anadolu'yu bir Türk yurdu haline getiren şanlı ecdadımız, bu topraklarda adaleti, huzuru, kardeşliği, birlik ve beraberliği egemen kılarak; her renkten, her ırktan, her dinden ve her mezhepten insanın barış, huzur ve refah içinde yaşamasını sağlamıştır.

3 kıtada yüzlerce yıl adalet ve huzur dağıtan Osmanlı Devleti,  19. yüzyılda gücünü büyük oranda kaybetmiş, bu sebeple 20. yüzyılın başında sömürgeci Batılı devletlerin paylaşım plânlarının hedefi olmuştur. Bu paylaşım planları, ayrıca 1. Dünya Savaşı'nın en önemli sebeplerinden biridir. Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu'yu işgale başlamış, ordusu terhis edilen, cephanesi elinden alınan Türk Milleti, tarih sahnesinden silinmeye çalışılmıştır.

İşte bu noktada Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde Kurtuluş Savaşı'nı başlatan Türk Milleti, bütün zorluklara ve imkânsızlıklara rağmen genci - yaşlısı, erkeği - kadını, doğulusu - batılısı, şehirlisi -köylüsü bir araya gelerek dünyanın görüp görebileceği en onurlu Kurtuluş Savaşı'nı vermiştir.

Kurtuluş Savaşı sırasında 1. ve 2. İnönü Muharebeleri kazanılmış, 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi ile düşmanın ilerleyişi durdurulmuştur. Düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla çalışmalar başlatılmıştır.

26 Ağustos 1922'de Afyon Kocatepe'de başlatılan Büyük Taarruz ile işgalci güçler 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da bozguna uğratılmış, düşmana karşı kesin bir zafer kazanılmış ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluşunun temeli böylece atılmıştır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk Kurtuluş Savaşı'nın son safhasını ve zirvesini teşkil etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, 3 yıl 4 aylık süreçte Türk Milletini ve Ordusunu adım adım hedefe taşımıştır.

Milletimiz, her türlü yokluk ve imkânsızlığa rağmen kazandığı bu zaferle 1071 Malazgirt'te bize yurt kılınan bu toprakların ezeli ve ebedi vatanımız olduğunu bir kez daha tescil etmiştir.

Nasıl ki o dönemlerde vatanımız üzerinde kötü emelleri olanlar varsa, günümüzde de var ve gelecekte de olacak.

Unutulmamalıdır ki; Türk Milleti tarihin hiçbir döneminde devletsiz kalmamıştır, hiçbir döneminde istiklâl ve hürriyetinden asla taviz vermemiştir. Nasıl ki şanlı ecdâdımız geçmişte bu mukaddes topraklar için kanını, canını feda etmiş ise, bundan sonraki süreçte de aynı azim ve kararlılık içinde olan bizlerin, vatanımızı sonsuza kadar yaşatmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızı herkes bilmelidir.

Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın: Milletimiz, geçmişten aldığı ilhamla, millî birlik ve beraberlik şuuru içinde, hür ve bağımsız yaşama azim ve kararlılığını ilelebet sürdürecektir. Yeryüzündeki hiçbir güç, Türk Milleti'ne asla diz çöktüremeyecektir.

Bu büyük ülkenin ve milletin bir ferdi olarak yarınlar adına en büyük hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak, Milletimize daha güzel imkânlar sunmak; bu mukaddes vatanı, kanlarıyla sulayan ecdâdımıza layık olmanın bilinci ve gayreti ile ülkemizi daha da yüceltmek ve güçlendirmektir.

Bu vesileyle, Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutluyor; Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere İstiklâl Savaşı'mızın tüm kahramanlarını, şehitlerimizi saygı ve rahmetle, Gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.

Vali Aziz Yıldırım'ın konuşmasının ardından Trio Rodosto Müzik Grubu gece boyunca müzik dinletisi sundu.

Kabul Töreni, Vali Aziz Yıldırım ve eşi Güllühan Yıldırım'ın davetlileri uğurlamasının ardından sona erdi.