29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Töreni Vali Aziz Yıldırım, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Şahin Yenilmez, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak'ın halkı selamlaması ile başladı.

İstiklal Marşı'mızın okunmasının ardından Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında şu ifadelere yer verdi: "Milletçe, en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak, büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede, millî mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir.

Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şanlı tarihimizin altın halkalarından biri olan bu gurur günümüzü bizimle paylaşan tüm dostlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum. İlanının 98. seneyi devriyesinde, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle anıyorum" dedi.

Canları pahasına bu vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlere de Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı kutlu dava uğrunda mücadele ederken gazilik payesiyle şereflenen gazilerimize şahsım, ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. İlk Meclis'ten bugüne kadar, millî iradenin mümtaz temsilcileri olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize hizmet etmiş, gerektiğinde bedel ödemiş tüm milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin bekası, aziz milletimizin huzuru, emniyeti ve selameti için sınır boylarında ve sınırlarımız içinde cansiperane görev yapan güvenlik güçlerimize Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

Türk bayrağını dünyanın dört bir köşesinde gururla dalgalandıran iş insanlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve kamu görevlilerini de tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Köklü tarihimizden, kadim değerlerimizden aldığımız güçle, 84 milyon bir ve beraber olarak, Türkiye'yi büyütmek ve hedeflerine ulaştırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz. Tüm dünyayı derinden sarsan Koronavirüs salgının en ağır evresini, sağlık altyapımızın gücü ve kapasitesi sayesinde başarıyla yöneterek geride bıraktık. Aynı şekilde ekonomide de küresel ekonominin yüzde 3'ün üzerinde bir daralma yaşadığı 2020 senesini, biz yüzde 1,8 büyüme oranıyla kapattık. Terörle mücadeleden kamu güvenliğine, yatırımlardan sınırlarımızın ötesinde gerçekleştirdiğimiz harekâtlara kadar hiçbir konuda, herhangi bir zafiyetin oluşmasına müsaade etmedik. Bu süreçte, darbecilerin saldırılarıyla karşı karşıya olan Libyalı kardeşlerimiz ile Karabağ'daki işgale karşı mücadele eden Azerbaycan Türklerine verdiğimiz güçlü destek, her iki ülkenin de hamdolsun kaderini değiştirmiştir."

Libya'da darbeciler hezimete uğrarken, Azerbaycanlıların da yaklaşık 30 yıllık işgalin ardından öz topraklarına kavuştuklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarından dışlama girişimlerini de boşa çıkardık. Zorlu salgın şartlarına rağmen ekonomide, iç siyaset ve dış politikada elde ettiğimiz bu başarılar, ülkemizin güçlü altyapısı yanında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'nin etkinliğini de gösteren önemli bir işarettir. Geçen sene yakaladığımız bu ivmeyi, ekonomi, üretim, ihracat başta olmak üzere hamdolsun her alanda daha da güçlendirerek, 2021 yılında da devam ettiriyoruz" dedi.

"Cumhuriyetin 100. yılı artık ufukta iyice belirmişken, hiçbir gücün, hiçbir kirli senaryonun, Türkiye'yi tökezletmeyi amaçlayan hiçbir sinsi saldırının bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajını şöyle tamamladı: "Milletçe, en büyük güvencemiz olan birliğimize, beraberliğimize ve kardeşliğimize sımsıkı sarılarak, büyük ve güçlü Türkiye davamızı hayata geçirmenin mücadelesini vereceğiz. Yürüttüğümüz bu kutlu mücadelede, millî mücadeleyi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren çelikten irade, son 98 yıldır olduğu gibi bugün de rehberimiz olmayı sürdürecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyor, milletimize sağlık, huzur ve esenlik diliyorum. Şehitlerimizin ruhları şad olsun! Cumhuriyetimizin 98. yıl dönümü kutlu olsun!"

Ardından TBMM Başkanı Şentop'un mesajı okundu.

Ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Vali Yıldırım; 29 Ekim 1923, Türk milletinin yüksek karakterinin tecelli ettiği Cumhuriyet idare şeklinin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edildiği tarihtir. Bugün, bu yüce mirasın Türk milletine emanet edilişinin 98. yıldönümünü kutluyoruz.

29 Ekim 1923'te ilan ettiğimiz Cumhuriyetimiz, Kurtuluş Savaşı boyunca genç, yaşlı, kadın, erkek demeden verilen can siperane bir mücadelenin eseridir. Cumhuriyetimiz, dönemin imkânsızlıkları ve zorluklarına rağmen, Gazi Mustafa Kemal liderliğinde dönemin emperyalist güçlerine karşı kazanılmış büyük  zaferler sonucu kurulmuştur. İlanından itibaren Cumhuriyet,  Türk Milleti'nin geleceğini belirlemiş ve şekillendirmiştir.

Cumhuriyet yönetimi, ulus egemenliği ve hukukun üstünlüğüne dayalı, eşitlik ilkesini esas alan özgürlükçü bir yönetim biçimidir. Cumhuriyet rejimlerinde vatandaşların temel hak ve özgürlükleri, en geniş biçimde devletin teminatındadır. Halkın, seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçme ve seçilme hakkı Anayasal güvence altına alınmıştır. Cumhuriyet yönetimiyle, Türk Milleti kendisine en uygun yönetim biçimine kavuşmuştur.

Tarih açık bir şekilde göstermiştir ki, Büyük Türk Milletinin bekasının ve çağdaş dünyada hak ettiği yeri almasının yegâne sebebi Cumhuriyettir. Yaşadığımız sıkıntılı günlerden sonra emek, mücadele ve fedakarlıkla kurduğumuz Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün haklı olarak büyük bir Millet ve Devlet olmanın gururunu yaşıyoruz. Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan Devletimiz, kurulduğu günden bu yana hızla büyümüş, gelişmiş, kalkınmış ve özellikle son dönemlerde dünyanın imrenerek baktığı dev projeleri hayata geçirmiştir. Devlet ve Millet işbirliğiyle, dünyanın en güçlü ekonomisine ve ordusuna sahip ülkeler arasına girmeyi başarmıştır.

Her yerde ve her ferdimizle Milletçe, Devletimizin bekası Milletimizin refahı için çalışmaya, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışmaya ve evrensel insanlık değerlerinin korunmasına, savunulmasına öncülük etmeye,  mazlumların yanında, zalimlerin ve vatan hainlerinin ise karşısında olmaya azimli ve kararlıyız. Bunun için gerekli olan güce, yeterli akla, birikime ve tecrübeye sahibiz.

Millî Mücadele'yi zafere taşıyan, Cumhuriyetimize hayat veren ruhun, tıpkı 98 yıl önce olduğu gibi bugün de dipdiri yaşadığına müşahede etmekteyiz. ? Tarihte eşine az rastlanan kahramanlık destanıyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkan  Milletimiz,  geçmişte olduğu gibi günümüzde de  birlik ve beraberliğini koruyarak birbirine daha sıkı bağlarla bağlanmış ve kenetlenmesini bilmiştir.

15 Temmuz ihaneti karşısında, Milletimizin 251 şehit ve 2 bin 196 gazi pahasına gösterdiği şanlı direniş, işte bu ruh ve kenetlenmenin ifadesidir. O gece kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla milletimizin tüm fertleri; iradelerine, değerlerine, Cumhuriyet'in kazanımlarına sahip çıkmışlardır. Türk Milleti, bir kez daha iradesine pranga vurdurmayacağını, kendi istiklali üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını canını ortaya koyarak bütün dünyaya ilan etmiştir.

Cumhuriyet'i korumak ve ilelebet yaşatmak bizlerin yegâne görevidir. Daha güçlü ve daha müreffeh yarınlara ilerlemek adına Devlet ve Millet olarak birlik ve beraberliğimizin oldukça önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerlemektedir. Herkes şundan emin olmalıdır ki, buna hiçbir güç engel olamayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti sonsuza kadar yaşayacaktır.

Bu vesileyle, başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve canlarını Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokrasi ve bağımsızlık uğruna feda eden şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, Cumhuriyetin 98. kuruluş yıldönümü ve Cumhuriyet Bayramınızı en içten duygularımla kutluyorum.

"Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır." dedi.

Vali Yıldırım'ın konuşmasının ardından öğrenciler "Atatürk" ve "Cumhuriyet" konulu şiirleri okudular.

Şiirlerin okunmasının ardından ilimiz genelinde "Cumhuriyet" konulu resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri, Vali Yıldırım ve protokol üyeleri tarafından verildi.

Ardından Tekirdağ Bilim ve Sanat Merkezi müzik öğretmenleri ve öğrencileri tarafından hazırlanan "Cumhuriyet Oratoryosu" sunuldu.

Oratoryonun ardından Tekirdağ Kadriye Nazif Gölge Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanıp sunulan "Cumhuriyeti Biz Böyle Kurduk" temalı müzik eşliğinde canlandırma gösterisi izlendi.

Sonrasında Süleymanpaşa Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün hazırlayıp sunduğu Halk Oyunları Gösterisi izlendi.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, tören birliklerinin geçit töreni ile sona erdi.